Gemilerden kaynaklanan deniz kirliliğinin; kazalar sonucu petrol yayılmaları, gemi boyaları ve balast suları dışında önemli bir nedeni de gemilerin katı ve sıvı atıklarını (atıksularını) denize boşaltmalarıdır. Gemilerden kaynaklanan deniz kirliliğini önleme anlaşması (MARPOL)’e göre gemiler, denize boşaltılması yasak olan atıklarının işlem görmesi sonucu kalan kalıntılarını depolamak zorundadır. Gemiler, kirletici atıklarından kurtulmak için boşaltma izni verilen atıkları denize boşaltmakta, izin verilmeyenleri de işleme tabi tutarak (yakma, ayırma v.b)kalanları seyir esnasında depolayarak, limanlardaki atık kabul tesislerine vermektedir. Bu nedenle, gemilerde oluşan atık ve kalıntıları limanlarda gecikme olmaksızın depolayacak ve arıtacak katı ve sıvı atık kabul tesislerinin olması gerekir. Gemi kaynaklı atıklar tarafından oluşan kirliliği minimuma indirmenin en etkin yolu, gemilerin seyir süresince depoladıkları atıklarını ya gemilerde kurulacak uygun arıtma sistemleriyle arıtmaları ya da limanlardaki atık kabul tesislerine boşaltmalarıdır.
Atık kabul tesislerinde iki önemli atık oluşmaktadır.
- Petrol Türevleriyle Kirlenmiş Atıksu
- Solventi Alınmış Petrol Kökenli Atıklar
Klasik işletmelerde atıksular bilinen konvansiyonel yöntemlerle arıtılıp denize verilmekte ve solventi alınmış petrol kökenli atıklar da kategori sınıfına göre bertaraf veya geri kazanım tesislerine gönderilmektedir. Çevre mevzuatına göre bertaraf tesislerine gönderilen atıkların baz yağına çevrilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen henüz bu atıklardan istenilen özelliklerde baz yağı üretiminin mümkün olmadığı görülmektedir. Bunun en önemli nedeni gemi kaynaklı atıkların kompleks bir yapıda olmasıdır. Bu durum gemi kaynaklı atıkların katma değeri yüksek başka ürünlere çevrilerek değerlendirilmesini ve bu işletmelerde gemi kaynaklı atıkların entegre yönetimini zorunlu hale getirmektedir. Son yıllarda petrol türevli atıksuların değişik yöntemlerle arıtılmasına ilişkin çalışmalar yapılıyor olmasına rağmen bu konuda literatürde ve uygulamada eksiklikler olduğu görülmektedir.
SİNTİNE BYCHIM Know-How ve Patentli Teknolojisi
Yüksek miktarlarda yağ ve gres içermesi sebebiyle petrol türevli atıksuların arıtımı için klasik arıtma teknolojileri yetersiz kalmaktadır. Bu noktadan hareketle projede petrol türevli atıksuların hibrit sistemle farklı işletme koşulları altında arıtılabilirliğinin incelenmesi ve arıtma mekanizmasının araştırılması hedeflenmektedir. Ayrıca oluşan petrol kökenli atıkların pirolizi sonucunda sıvı ve gaz yakıtın elde edilmesi, sıvı yakıtın gemi yakıtı olarak kullanılması gaz yakıtın ise ısı enerjisi için değerlendirilmesi planlanmaktadır. Meydana gelecek çarın (piroliz dip katı ürün) ise karbon siyahı olarak değerlendirilmesi hedeflenmektedir.
Firmamız bu proje kapsamında petrol türevli atıksuların arıtımını gerçekleştirmek amacıyla sıfır deşarj yaklaşımlı, su ve hammadde geri kazanımlı bir proses geliştirmeyi hedeflemektedir. Bu nedenle söz konusu projede yer alan süreç yeni ve özgündür. Halen ülkemizde hiçbir tesiste böyle bir süreç kullanılmamaktadır. Bu nedenle önerilen proses gerek ulusal gerekse uluslararası bir yeniliğe sahiptir.
